Gelinlikler;çok uzun yıllardır düğün törenlerinin vazgeçilmez unsurları arasındadır. Düğün denildiği zaman çoğu kişinin ilk aklına gelen şeydir.

Gelinlik ilk olarak Türk toplumundan dünyaya yayılmış bir gelenektir.

Eski Türklerde gelenekler ön plana çıkardı. Türkler oba sistemiyle yaşayan bir topluluktu. Sürekli gezgin oldukları için her türlü kültürü ve yeni gelişmeleri anında bünyesine alırdı. Oba sisteminde evlenecek gelin, güzelce giydirilir ve kırmızı bir tül ile başı kapatıldıktan sonra damat tarafından at üstünde alınırdı. Kızın başı düğün bitip evine gelene kadar açılmazdı.

Daha sonraları İpek yoluyla tüccarların Çin´den ipek türü kumaşlar getirmeleri ile gelinlikler zenginleşmiştir. Avrupa´dan gelen gezginler ve sanat adamları Türklerde ki bu geleneği kendi ülkelerine taşımıştır. İlk başta saten ve ipek kumaşlarla yapılan gelinlik daha sonra da beyaz tül ve dantellerle yapılmaya başlanmıştır.

Geleneksel Türk giysilerimizden olan bindallı,üçetek ,kaftanlardan esinlenilerek modernize edilmiş gelinliklerimiz,geleneksel Türk El Sanatlarının başında yer alan sim sırma tekniği ,Türk-işi tekniği, tel sarma ve tel kırma tekniği kullanılarak nakışlandırılmıştır. Osmanlı ve Selçuklu dönemi Renk desen ve nakışları kullanılarak çağdaş yorumlarla tasarlanmış gelinliklerin yanı sıra günümüz modasına uygun sanatsal yönü yüksek gelinliklerde yapılmaktadır.